ANKEBUT.2 : “İnsanlar, denenip sınavdan geçirilmeden, sadece “İman ettik” demekle bırakılacaklarını mı sanıyorlar?”
Gözünü açmak ne kadar zor. Eski kabullerini bırakmak, atalarının dininden dönmek, çok zor. Ahh ne kadar kolay olurdu ‘İMAN ETTİM ‘ deniliverdiğinde hemen cennet garanti oluverseydi. Ya da Yahudilerin dediği gibi ; kısa bir süre cehennemde kalıp sonunda sırf müslümanız dedik diye sonsuza kadar cennette sefa sürmek ne hoş olurdu.
Oysa İSLAM insandan aktif olmasını, iman etmesini, zulme karşı çıkmasını, dik durmasını, ihtiyacından fazla herşeyi infak etmesini, tabiatı ve evreni gözü gibi korumasını, akletmesini, her davranışını MUTLAK İYİ olan Allah a göre dizayn etmesini istiyor istiyor.
ENAM.162: “De ki: “Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah’ındır.”
BEYYİNE.5 “Oysa onlar, dini yalnızca O’na halis kılan hanifler (Allah’ı birleyenler) olarak sadece Allah’a kulluk etmek, namazı dosdoğru kılmak ve zekatı vermekten başkasıyla emrolunmadılar. İşte en doğru (dimdik ve sapasağlam) din budur.
ZÜMER.14: “De ki: “Ben dinimi yalnızca O’na halis kılarak Allah’a ibadet ederim.”
Hiç kolay değil.
Öyle ki, gerektiğinde arabanı, evini , işini, paranı, malını, mülkünü bırakıp gidebilmeyi gerektirecek bir hicret vakti geldiğinde gözünü kırpmadan gidebilecek, yurdundan sökülüp atılan, zulmedilen mazlumlar için gözünü kırpmadan mücadele edip onlar adına da yaşayabilen insanın adıdır MÜSLÜMAN.
NİSA.75:”Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize katından bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize katından bir yardım eden yolla” diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına savaşmıyorsunuz?
O halde ya iman edip , salih amel işleyerek Müslüman olacak ve cennete gideceğiz ya da kendi nefsimize zulmedenlerden olup , kötülüğü önceleyip cehenneme.
Hiç bir şefaatin ve şefaatçinin olmayacağı; fidye olarak en değerlilerini bile ortaya sürsen kabul edilmeyeceği o gün gelmeden
AÇ GÖZLERİNİ.
ACG
