GAYB

Bismillahirrahmanirrahim

GAYBA mı iman ederiz, GAYB İLE mi iman ederiz.

 

GAYB kelimesi : GİZLİ, BİLİNMEYEN manasındadır. Islam müktesebatında bu anlama , asla bilinemeyecek olan ve 5 duyu organıyla algılanamayacak olan anlamı eklenerek , Müslümanların GAYBA İMAN eden insanlar olduğu fikri işlenmiştir.

 

Oysa GAYB, Türkçe mizde de kullandığımız KAYIP kelimesinin de aynı kökten geldiği ; gözden uzak, gizli ve var olduğu halde ŞU AN varlığı bilinmeyen anlamını taşır.
Hatta günümüz Türkçesinde GIYABINDA….  Şeklinde ki kullanım Kuran daki kullanımlarından biridir.

GIYABINDA: O yokken, burda değilken, o burda hazır değilken….

GIYABINDA KONUŞMAK.
GIYABINDA SEVMEK

GIYABINDA HÜRMEK ETMEK

Ve elbette Kuran da ki  kullanımıyla : GIYABINDA İMAN ETMEK. Yani Allah hep yanındaymış gibi. ERDEMLİCE. Allah yanındaymış gibi , hep gözetleniyormuş gibi, hep onurlu , erdemli.

İSLAM: Erdemli insan yetiştirme prosesidir. Ve GIYABEN İMAN edenlerde ERDEMLİ olanlardır. Çünkü Allah hep yanıbaşlarındaymış gibi onun GIYABINDA ona İMAN ederler.

Ama asla GAYBA İMAN ETMEK değil.

Biz elbette Allaha iman ediyoruz  ve Allahın herşeyine vakıf değiliz. Olmamız da gerekmiyor.  HERŞEYİNE VAKIF olunabilecek bir ŞEY de yoktur zaten. Sizin için çşantanızdaki telefon GAYB değildir ama bu telefonun herşeyine vakıfsınız manasına gelmez.

Allaha iman da ALLAHIN VARLIĞINA İMAN etmek değildir sadece. VARLIĞA iman konunun sadece belki %10 udur. Aslolan RAB liğine, RAHMAN lığına ALİM liğine…. İmandır . Emin olmaktır.
Biz kitaplara da sadece kitabın Allahtan geldiğine iman ettiğimiz için iman ediyor olmamalıyız . Kitaba iman ; içindeki yazılanların birbiri ile tam bir uyum içinde olduğu , çelişmediği ve uygulandığında doğruya ileteceğine  ve içinde HAK bilgi olduğuna olan güven ve eminlikdir.

Resullere iman da, onların sadece Allahın resulü olduklarına iman değildir . O resullerin söylediklerinin asla çelişmediği, onların söylediklerinin tatbiki ile doğru yola varılabileceği, ve onların asla yanlış bir yölnlendirme yapmayacağına olan güven ve eminliktir.

Gelin şimdi GAYB konusunu Kuran derinliğinde incelemeye çalışalım.

 TEGABÜN 18: Gaybı da, müşahede edilebileni de bilen, Aziz,Hakim dir.

Demek ki GAYB , ŞAHİT OLUNANIN (Müşahede edilenin) tersidir. Yoksa BİLİNEMEYECEK olan değildir. BİLİNMEYENDİR. Bu tesbiti önemle yapmak istiyorum. Çünkü geleneksel anlayışta GAYB diyince anlaşılan : Asla bilinmesi mümkün olmayandır. Halbuki Allah   bu asla bilinemeyecek olanı bana bildirmesi , bilgi olarak vermesi ve buna iman ettirmesi çok mantıklı değil. Çünkü Allah düşünün, akledin ve öyle iman edin; kafirler ve müşrikler gibi zanlarınıza uymayın diyor.

Peki ALLAH ın bazı ayetlerde GAYBA İMAN EDERLER diye meallendirilen ayetlerinde aslında denilen şey nedir?

BAKARA 3: Onlar, GAYBE İMAN EDERLER (!) , namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.

Hadi bir ayet öncesine gidelim.

BAKARA 2: Bu, kendisinde şüphe olmayan, muttakiler için yol gösterici olan bir kitaptır.

Ne diyor ayette: Kendisinden ŞÜPHE olmayan bu kitabın yol  göstericiliğine güvenin. Bunda ŞÜPE YOKTUR. O halde asla bilinemeyecek olan ve benimde asla bilemeyeceğim bir şey değildir bu . Hem böyle diyecek : Hem de ASLA KENDİSİNDEN ŞÜPHE OLMAYACAK bu kitap bana GAYB denilen  ve asla bilinemeyecek olana iman etmeyi öğütleyecek. Bu mümkün mü?

Bakara.3 dek i GAYBA diye çevrilen kelimenin doğru meali aşağıda ARAPÇA olarak BİL-GAYB i kelime çalışmasında da  göreceğiniz gibi:  GAYB İLE , GIYABEN, GAYBDA şeklindedir. Bu bizim Türkçemiz de de kulanılan GIYABINDA , GIYABEN kullanımının aynısdır.

BAKARA 3: Onlar, GIYABEN İMAN EDERLER , namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.

Yani öyle iman ederler ki: ALLAH DİPLERİNDEYMİŞ GİBİ.

Allah MÜLK 12 de diyor ki: Gerçek şu ki, Rablerinden gayb ile (O’nu görmedikleri halde)  ( GIYABEN) içleri titreyerek korkanlara gelince; onlar için bir mağfiret (bağışlanma) ve büyük bir ecir vardır.

Bunu “ GAYB olduğu halde Allahtan korkanlar diye çevirmişler. Halbuki: MÜSLÜMAN içn Allah GAYB değildir Müslüman ALLAH a şahittir. Bu ayette anlatılan ise: “..ALLAH’TAN sezdirmeden, içten içe, hiç farketirmediği halde korkan, çekinen için büyük ecir vardır. “

Çünkü ayetin Arapçasında BİL GAYBİ ifadesi geçiyor. BİL takısı “İLE”  KAMERİYE farfleri ile başlayan kelimeleri zarf yapar.

bil- ~ بالـ:
bil-ihtiyâr   بالاختيار  : İsteğiyle , dileğiyle

bil-iktidâr بالاقتدار   : İktidar ile

bil-îstihkak  بالاستخقاق  : Hakkı ile, liyatıyla

bil-ittifâk   بلاتفاق      : İttifakla

Görüldüğü gibi BİL GAYBİ kelimesi de GAYBA değil: “ GAYB İLE “  demektir. Bunun en güzel örneklerinden biri de YUSUF.52 dir. YUSUF:52 de BİL-GAYBİ ifadesi geçmektedir.

YUSUF.52: “(Yusuf aracıya şunu söyledi:) “Bu, (itiraf, Vezirin) GIYABINDA               ( yokluğunda)  gerçekten kendisine ihanet etmediğimi ve gerçekten Allah’ın ihanet edenlerin hileli düzenlerini başarıya ulaştırmadığını kendisinin de bilip öğrenmesi içindi.”

Bu BİL-GAYBİ yani GIYABEN kavramını , GAYBA ya da GAYBDAN  diye çevirmenin, bizi ne kadar farklı bir sonuca ulaştırdığını daha NET bir örnekle de açıklayalım:
MERYEM.61: “Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) kendi kullarına GAYPTAN (!)  vadetmiştir. Şüphesiz O’nun va’di yerine gelecektir.

Bu ayeti okursak Allah sanki GAYB denilen asla bilinemeyecek bir yerde ve hatta kendisi de GAYB ve ordan bildiriyormuş gibi bir anlam çıkıyor. Oysa bu ayete de BİL-GAYBİ kelimesi geçiyor. Neydi BİL-GAYBİ? GAYB İLE ya da GIYABEN demekti. O halde ayeti yeniden yazalım:

MERYEM.61:” Adn cennetleri (onlarındır) ki, Rahman (olan Allah, onu) kendi kullarına GIYABEN vadetmiştir. Şüphesiz O’nun va’di yerine gelecektir.

Yani ; Allah ordaymış gibi, gerçek olarak, yanınızdaymış gibi , gerçekliğinden şüphe olmayacak şekilde VAAD  etmiştir. Demektir.

Banzer ifade Yasin 11 de ve daha bir çok ayette var: GAYB İLE ALLAHTAN KORKMAK… BIYABEN ALLAHTAN KORKMAK….. Yani kalbinde Allah korkusu olan… Allah yanındaymış gibi ondan çekinerek davranan manasındadır. Yani iman ruhlarına işlemiş, laf olsun diye iman eden değil manasındadır.

Bunu anlatacak en güzel örnek muhtemelen şu olabilir:  Hani bazı toplumsal olaylarda , kaos anında insanlar kendilerini kaybedip dükkanları bile yağmalarlar.  Çünkü HİÇ KİMSENİN GÖRMÜYOR  OLMASI insanın içindeki vahşeti ortaya çıkartır. Oysa bir Müslüman ( gerçek Müslüman) onu ıssız bir adaya bile koysanız GAYB İLE İMAN edendir.

YASİN 11: Sen ancak, zikre (Kur’an’a) uyan ve gayb ile ( GIYABEN) Rahman olan (Allah’)a (karşı) içi titreyerek korku duyan kimseyi uyarırsın. İşte böylesini, bir bağışlanma ve üstün bir ecirle müjdele.

GAYB ın kelime manası BİLİNMEYEN , GİZLİ demektir.

Oysa bu kelimeyi “ 5 duyu organıyla bilinemeyecek olan “ diye çevirip GAYB ın  asla bilinemeyecek olan diye tercüme edilmesi hatadır.

Sebe 53-54 de de Allah : Oysa daha önce onu inkar etmişlerdi; onlar uzak bir yerden gayba atıp tutuyorlardı (dil uzatıyorlardı). (Şimdi) Kendileriyle istek duydukları şeyler arasında perde çekilmiştir; daha önce benzerlerine yapıldığı gibi. Çünkü onlar, kuşku verici bir tereddüt içinde idiler.

Diyor. Yani: ONLAR İMAN etmiş değillerdi. Yani EMİN değillerdi DİN i  HAK olmayan gerçekliğin dışındaki fantastik ve gerçeklikten uzak bir yerden anlamaya çalışıyorlardı. ŞÜPHE ve TEREDDÜT içinde İMAN olmaz. GIYABEN, GAYB İLE İMAN  demek : Bilinmeyene iman  değil, BİLİNEBİLECEĞİNE olan EMİNLİKTİR: Sorgulamak ve sormak ve İLİM ve BİLİM İle deşelemeye olan İNANCIN adıdır. Müslüman ALLAH dan emindir.Kesindir.

Ehli Kitab çoğunluk, GIYABEN İMANI , GAYBA İMAN şeklinde: yokluğa, boşluğa, asla bilinemeyecek olana  İMAN diye anlamışlar ve Müslüman ı gerçeklikten kopartıp HEVA  ve ZAN ların (uydurma, faso fiso, mesnetsiz delilsiz düşüncelerin) esiri haline getirmişler. İslam dünyası yüzlerce yıl GIYABEN İMANI GAYBA İMAN diye  anlamış. Oysa Allah Müslüman için GAYB ; “ BİLİNEMEYECEK OLAN “ değildir, cennet cehennem bizim için GAYB değildir. Ahiret bizim için GAYB değildir. Biz İMAN ediyoruz. İMAN demek  ben ŞAHİDİM demek. EMİNİM demek.

Eğer GAYBA İMAN diyebir şey olsaydı bunun İMAN ŞARTLARI içinde olması gerekirdi;

Oysa Müslüman:

Allaha iman eder

Resullere iman eder

Kitablara iman eder

Meleklere iman eder

Ahiret gününe iman eder

 

Bunların arasında GAYBA İMAN diye bir kavram yoktur.

GAYB : Eşyadaki bilinmeyen demektir. Bilinebilecek olan bilinmeyenlerdir. Bilim ile   ya da gerçeklik le açığa çıkacak olan ama şimdi bilinmeyen demektir.

Mesela YUSUF kuyunun dibindeyken başkaları için GAYB idi. Birileri gelip onu bulduğu zaman GAYB olmaktan çıktı. Bundan 50 sene  önce cep telefonu ile görüntülü konuşmak GAYB idi. Ama artık değil..

YUSUF.10: “İçlerinden bir sözcü dedi ki: “Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, öldürmeyin Yusuf’u, onu kuyunun derinliklerine ( GAYBINA)  bırakıverin de bir yolcu kafilesi alsın.”

 

NEML 75: Gökte ve yerde gizli olan hiç bir şey yoktur ki, apaçık olan bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) olmasın.

Yerdeki ve gökteki tüm bilinmeyenler bir kurala bağlı bilimin gerçeğidir. Ve tüm bilinmeyenler bir gün mutlaka açığa çıkacaktır.

GAYB ın nasıl bir bilgi olduğunu anlamanın en güzel örneklerinden biri Ali İmran 44 dür. Allah Ali İmran 44 den önce MERYEM hakkında bir sürü bigli verdikten sonra O 1nunlar alakalı verdiği bu bilgilerin GAYB olduğunu yani geçmiş de olup bitmiş ya da gelecekte olacak olan bilgiler olduğunu anlatır. Ama asla BİLİNEMEYECEK ve kimsenin de BİLME İHTİMALİ olmayan bilgiler olmadığını bildirir.

MAİDE.94 :” Ey iman edenler, Allah GAYB İLE ( GIYABEN)  kendisinden kimin korktuğunu ortaya çıkarmak için ellerinizin ve mızraklarınızın erişeceği avdan bir şeyle andolsun sizi deneyecektir. Artık kim bundan sonra haddi aşarsa, onun için acı bir azab vardır.

Yani Allah kimin gerçekten kendisinden çekindiğini ortaya çıkarmak için insanları deneyecektir. Yani kim KALPTEN İMAN ediyor  kim aslında iman etmeyip sadece durumu geçiştiriyor. Bakalım SAVAŞA ÇAĞRILDIĞINDA AYAKLARIN GERİ GERİ Mİ GİDECEK..

ARAF 7: Andolsun (yapıp etmelerini) onlara bir ilimle mutlaka haber vereceğiz. Ve biz gaibler (onlardan uzakta olan habersizler) de değildik.

Allah bizim için GAYB değildir. O herşeyimizden haberdar olan ve bizimde varlığına KESİN olarak İMAN ettiğimizdir. Allah BİZ GAYB değildik derken , ALLAH ı GAYB diye nitelendirmek ve Müslüman ı “ ispatlayamadığı şeye inanıveren” olarak göstermek haksızlıktır.

Bu ayeti ALLAH HERŞEYİ BİLİR , HİÇ BİR ŞEY ONA GAYB DEĞİLDİR diye çevivirseler de bu ayette anlatılan: ALLAH SİZE GAYB DEĞİLDİR, UZAK DEĞİLDİR demektir.

ALLAH ; Müslüman için GAYB değildir.

GAYB: Gizli olan ve bir gün ortaya çıkıp bilinebilecek olan gerçek bilgidir. Klaisk anlayışta olduğu gibi GAYB ı asla bilinemeyecek  şey diye tanımlamak Allah ın da asla bilineyemecek  bir varlık olduğunu düşünmek olur ki bu İSLAM öğretisine aykırıdır.

Bunu söylediğiniz de size direk : “  Sen Allah ı kavrayabiliyor musun ki? “ gibi bir itiraz gelecek ve  Allaha a GAYB diyoruz çünkü biz onu kavrayamayız.”  diyecekler. Oysa ALLAH , kavranılamayacak olan şeye  GAYB demiyor. Bize böyle bir şey de söylemiyor.  Çünkü zaten kavrayamayacağımız bir şeyi bize söylemesi ve bizden hiç bilemeyeceğimiz asla bilme ve anlama ihtimalimizinde olmadığı bir şey hususunda bizden beklenti içinde olması bes olurdu. Mesela  Allah ın nasıl meydana geldiği veya hangi maddeden var olduğu gibi bir şeye  GAYBİ BİLGİ demeyi. Hatta buna  BİLGİ bile demeyiz. Çünkü bu bilgi değildir. Bizim için ulaşamayacağımz ve asla bizi ilgilendirmeyen bir şeydir bizim için.

İslam bizden GAYBA İMAN etmemizi istemez. İsterse Müslüman o zaman “ ispatlayamadığı şeye iman eden kişi “ manasına gelir ki bu MÜMİN in tanımına  terstir.

Böyle bir şey olabiliyor olasaydı o zaman Allah ın kafirleri ya da şirk koşanları cehennemine atması imkansız olurdu. Çünkü onlarda derlerdi ki: BİZ DOĞRU OLDUĞUNU  İSPATLAYAMIYORDUK AMA GÜNEŞE TAPIYORDUK. BAKTIK Kİ HAYATIN PEK ÇOK ALANINDA GÜNEŞ OLMADAN YAŞAM OLMUYOR.. O HALDE GÜEŞ TANRIDIR DEDİK ve TAPTIK.. SENİ DE İPSTALAYAMAZMIŞIZ ve SANA İNANANLARDA SENİ İSOATSIZCA ÖYLESİNE İMAN ETMİŞLER . O HALDE BİZİ NE DİYE CEHENNEME ATACAKSIN “ derlerdi.

Ya da bir Mümin bir ateiste şunu derdi.
– NEDEN ALLAHA İNAN MIYORSUN?

-ÇÜNKÜ İSPATI YOK? PEKİ SEN NEDEN ALLAHA İNANIYORSUN?
-BİLMEM BENDE İSPATLAYAMIYORUM?
-O HALDE ARAMIZDAKİ FARK NE?

Derdi.

Kısaca MÜSLÜMAN GAYBA İMAN ETMEZ.. GAYB İLE ve GIYABEN İMAN EDER.. Yani Allah yanında yokken ama  o yanındaymış gibi.

Bu arada TEVBE.78 i incelemekde fayda var.

TEVBE.78: “Onlar bilmiyorlar mı ki, elbette Allah, onların gizli tuttuklarını ( SIRLARINI)  da, fısıldaştıklarını da biliyor. Gerçekten Allah, gaybın bilgisine sahip olandır.

Bakın burda hem GAYB geçiyor hemde  GİZLİ TUTULAN ( SIR) geçiyor. Bu ayrımda önemli bir ayrımdır.

Allah için hiçbir şey SIR değildir. O hem nefslerde GİZLİ TUTULANI hemde AÇIĞA VURULANI bilir. ALLAH GAYB I BİLİR:

Demekki: Mesela BENİM SIRLARIM olabilir. Bu SANA GAYB tır. Ama ALLAH için hiçbir şey SIR DEĞİLDİR. Allah GAYBI BİLİR.
Umarım SIR ile GAYB arasında ki anlam kesişmesi anlaşılmıştır.

Allah GAYBI da MÜŞSAHEDE EDİLEBİLENİ DE BİLİR diye geçen ayetlerde anlatılan: Allah  insanların nefslerinde saklı tuttuklarını da yapıp ettiklerini de bilir  demektir.

Mesela TEVBE.94 de savaştan kaçtığı ve aslında  gerçekten iman etmediği  halde iman ediyormuş gibi görünenlere istinaden şöyle diyor:

TEVBE.94: “Onlara geri döndüğünüzde size özür belirttiler. De ki: “Özür belirtmeyiniz, size kesin olarak inanmıyoruz. Allah bize, sizin durumunuzu haber vermiştir. Yaptıklarınızı Allah görecektir, O’nun Resulü de. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilene döndürüleceksiniz ve O, yapmakta olduklarınızı size haber verecektir.”

Demek ki Allah ın GAYBIDA BİLİR diye ifade edilen anlatım da Allah ın insanların kalplerinden geçeni de Allah ın bildiği anlatılmaktadır.

TEVBE.105: “De ki: “Yapıp edin. Allah sizin yapıp ettiklerinizi (amellerinizi) görecektir. O’nun elçisi ve mü’minler de. Yakında gaybı ve müşahede edilebileni Bilen’e döndürüleceksiniz ve O, size yaptıklarınızı haber verecektir.”

Yine burada GAYBI ( yani kalplerden geçeni ) ve MÜŞAHEDE EDİLEBİLENİ ( yapıp ettikleriniz) bilen ALLAH tan bahsediliyor.

YUNUS.20: “Bir de derler ki: “Rabbinden üzerine bir ayet (mucize) indirilse ya!..” De ki: “Gayb yalnızca Allah’ındır, siz bekleyedurun; ben de sizlerle birlikte bekleyenlerdenim.”

Yunus. 20 de anlatılan GAYB ALLAHINDIR. Yani Allaha hiçbir şey GAYB değildir şeklinde anlatılan GAYB da yine: YAKINDA BUNU BİLECEKSİNİZ.  ÖLÜMÜN NE ZAMAN GELECEĞİNİ ALLAH BİLİR. ANCAK MUTLAKA GELECEKTİR. Herkes gibi bende bekliyorum. Acele etmeyin. Allah  insan SÜRE VERİLENLERDENDİR. O yüzden herkes ÖLÜMÜ BEKLEYECEK ve o gün HÜKÜM VERİLECEKTİR:

HUD.49: “Bunlar: Sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Bunları sen ve kavmin bundan önce bilmiyordun. Şu halde sabret. Şüphesiz (güzel olan) sonuç takva sahiplerinindir.

GAYB gelecek ya da geçmiş bilgilerinden de olabilir. Ama yine ASLA BİLİNEMEYECEK OLAN değil… Günü geldiğinde bilinecek olan ya da zamanında biliniyor olandır.

NİSA 34: “Allah’ın, bazısını bazısına üstün kılması ve onların kendi mallarından harcaması nedeniyle erkekler, kadınlar üzerinde ‘sorumlu gözeticidir.’ Saliha kadınlar, gönülden (Allah’a), itaat edenler, Allah nasıl koruduysa görünmeyeni koruyanlardır. Nüşuzundan korktuğunuz kadınlara (önce) öğüt verin, (sonra onları) yataklarda yalnız bırakın, (bu da yetmezse hafifçe) vurun. Size itaat ederlerse aleyhlerinde bir yol aramayın. Doğrusu Allah yücedir, büyüktür.”

Nisa 34 de görüldüğü gibi kadınların GÖRÜNMEYENİ korumaları diye çevrilmiş .Bu mealde de aslında olması gereken “TEK BAŞLARINA KALDIKLARI HALDE koruyanlar “ olarak çevirmek gerekli. Aynen yukarıda anlattığımı ALLAHTAN GAYB İLE KORKMAK derken  Allah ı görmedikleri halde korkmak, ya da korktukların gizleyerek korkmak, kimse bilmese de korkmak olarak çevirmek gerekli.

 

GAYB: Şu an bilinmeyen ama bilinecek olan bilgidir. ASLA BİLİNEMEYECEK OLAN ŞEY GAYB DEĞİLDİR.. Öyle bir şeyi zaten bilmeyiz. Bilmediğimiz içinde sorun yok. Çünkü zaten bilmiyoruz. Biliyoruz dediğimiz herşey zaten değildir.

 

Allah GAYB a iman ı emreder. GAYB şu an bilinmeyen ama bilinecek olan BİLGİ  nin şuan aşikar olmamasıdır. O yüzden GAYB a iman : BİLGİNİN BİLİNEBİLECEĞİNE İMAN dır. SORGULAMAKTIR.  BİLMEYE ve BİLİME olan MÜSLÜMANCA bağlılığın önemini gösterir. Yani MÜSLÜMAN henüz bilinemeyen ama bilinecek olan BİR TON şey olduğuna iman eder. Etmelidir. O yüzden İSLAM durağan değil: eskiyi  ve kötü olanı yıkan iyi olanı ve yeniyi inşa edendir. GAYBA iman olmasaydı: Aynen şu anki gibi DURAĞAN… AMANNN BANA NE  diyen , medeniyetin şu an en geri kalmış insanlar topluluğu olduğu içinde en ezilenlerinin olduğu ve bunun umursanmadığı bir MÜSLÜMANLIK toplumu görüyoruz.

Oysa BATI mesela çoğu konuda RABBANİ yolda olmadıkları bilinse de GAYBA İMAN konusunda MELEKLERE İMAN konusunda gayet başarılılar….

Allah bize RUH ÇOK AZI bir parça verdi. Yani biz evrendeki BİLİNEBİLECEK OLAN BİLGİNİN çok azını biliyoruz. Çok azzzz..

Ama insanlık yavaş yavaş bilemediği şeyleri öğrenecek. Öğrenecek. Öğrenecek. hatta öyle VAHŞİ BİR ÖĞRENME HIZIYLA öğrenecek ki.. bence bir sonraki 1000 yıl bundan önceki 100.000 yıldan 1.000.000 kat daha fazla şey öğrenildiği bir bin yıl olacak..

ve insan şu an kendisine GAYB olan tüm bilgiyi öğrenecek. Artık öğreneceği bir şey kalmaması demek: İNSANLIĞIN AMACININ BİTMESİ DEMEK.. Artık BİLGİ yoksa  (NOT: BİLGİ insanı bir önceki durumundan farklı bir duruma taşıyan POZİTİF DELTA dır) Yoksa  herşey bilgi değildir. BUnu açıklamıştım)

Hayal edin: Şu an minnacık bilgisi ile dünyayı cehenneme çeviren insan: O zaman nasıl bir evren ortaya çıkartacak:

Dağların  yürütüldüğü,

Güneş in dürüldüğü

Yıldızların söküldüğü

Denizlerin kaynatıldığı

Yerin altının üstüne getirildiği…………………………

 

Minik minik en ücra toprak tanesinin dahi belki elden geçirlip minerallerine ayrılcağı , suyun yakıt olarak kullanılacağı, güneş in enerjisinin sömürülerek başka gezegenlere aktarılacağı………….. ve hayal edin..

Ve evren bitecek: THE END.

Bitireceğiz kendimizi.. Bu olacak. er ya da geç..Çünkü insan dokunduğu şeyi güzelleştirmedi..

Ama insanlık GAYB İLE yani GIYABEN  İMAN ederse, inandığı  şeylere KALBİNDEN İMAN ederse,  ALLAH A  GIYABEN  İMAN EDERSE…  RESULLERE, MELEKLERE, KİTABLARA DA İMAN EDERSE.. O zaman evren de çok daha uzun ve çok daha güzel  yaşayabiliriz. HAK ça ve ADİLce..Çünkü Müslüman HAK OLAN BİLGİ ile yetinir. Müslüman olmayan ise aslında Allah ın BİLGİ demediği BİLgİSİZLİK ile beslenir. (İBLİS i ilke edinir)

 

Elbette herşeyin en iyisini ALLAH bilir.

 

ACG

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir